Kategoriler
Genel

Mumya Kahverengisi ve Diğer Renkler Tarihi

PigmentsNewFixed

Posterdeki renkler (sırasına göre):

Ombra (Tarih öncesi) (Umber)

İçindeki ilk pigmentlerde demir vardı. Demir oksidi, aslında, gerçekten pas olduğu için paslı görünür. Ombra, çoğu mağara resimlerinde gördüğünüz koyu kahverengi renktir.

Demir sülyeni (Tarih öncesi) (Red Ochre)

Daha da paslıdır, çünkü içerisinde daha çok pas vardır. Teknik olarak daha çok kantaşıdır. Demir sülyeni pek çok mağara resminde gördüğünüz kırmızımsı parçadır. Ayrıca bazı bölgelerde oldukça tuhaf görünümlü kırmızımsı mor toprağa neden olur.

Toprak sarısı (Tarih öncesi) (Yellow Ochre)

Yukardaki gibidir, ancak bu seferki biraz daha limonvaridir. Bunların demirimsi cevherler sınıfından olduğunu tahmin ediyorum. Demirimsi mi, demirli mi yoksa demir cevheri mi? Keşke sonuncusu olsaydı, ama ilki olduğundan eminim. Çok fazla kelime oyunu var. Çoğu mağara resminin sarı olan kısımlarıdır.
Dip not: Aynı zamanda mor ve kahverengi olanları da var ama onları mağazalarda bulamayacağınız için buraya koyma gereği duymadım.
Başka bir dip not: Pigmentleri araştırırken, mağara adamlarının resim yapmak için çubuklar, tüyler, başı tüylü fırçalar, hava tabancaları, parmaklar, eller ve ağızlarını kullandıklarını öğrendim. Ne kadar da hoş, değil mi? Rafiki’nin soyut bir ifadeci olması gibi. Ki şimdi düşününce bu doğru sayılır. Bere taksaydı çok fazla para kazanabilirdi.

Tebeşir beyazı (Tarih öncesi) (Chalk White)

İnsanlar tebeşiri çok ama çok uzun zaman öncesinden beri kullanıyorlar. Öğretmen bana silgi fırlattığında, izi ceketimde bir hafta boyunca kaldı. Keşke ilk insanlara ve onların ilk mağara duvarlarına dayanan bir geleneğin parçası olduğumuzu bilseydim.

Bakırtaşı (Antik Mısır) (Malachite)

Bakır nasıl küflenip yeşile döner biliyor musunuz? Tıpkı özgürlük heykelinin bakırdan yapılması gibi. Bakırtaşı da toprak boyaları gibidir, oksitlenmiş demir cevheri yerine oksitlenmiş  bakır cevheri olması hariç.

Azurit (Antik Mısır)

Azurit de farklı bir oksitlenmiş bakır cevherinden yapılmıştır.

Orpiment (Antik Mısır)

Bu antik çağdaki en açık sarılardan biriydi. Ancak içerisinde arsenik bulunuyor, ki bu çok ama çok zehirli.

Realger (Antik Mısır)

Bu da aynı şekilde, ancak rengi sarı  yerine daha çok kırmızıya dönük.

Mısır Mavisi (Antik Mısır) (Egyptian Blue)

İşte bu oldukça ilginç. 4000 yıl önce icat edilmiş ilk yapay pigment, ve tarih öncesi Akdeniz bölgesinde oldukça yaygın kullanıldığı görülmüş. Ancak Roma’nın düşüşünden sonra, insanlar onun nasıl yapıldığını unutmuşlar, hatta var olduğunu bile unutmuşlar diyebiliriz. 19. Yüzyılın başlarında, bazı arkeologlar Pompei’nin kalıntılarında bir çanak dolusu “açık mavi rengi” bulmuşlar, ancak onlar da ne olduğunu bilmiyorlarmış ve biri ne olduğunu farketmeden önce depoda elli yıl boyunca kalmış. Artık yeniden nasıl yapıldığını biliyoruz, bu yüzden gidip Antik Mısır sırlarını 10 tl’ye falan alabilirsiniz.
Başka bir tuhaf bilgi: Gördüğümüz maviye ek olarak, Mısır mavisi kızılötesi ışık yayıyor, ki bu da oldukça muhteşem bir şey çünkü resmin solmasından/çürümesinden/dökülmesinden çok sonra bile kızılötesi tarayıcılar kullanarak resmin nereye yapıldığını anlayabiliriz. Bilimadamları bunu bu şekilde bazı Rönesans resimlerinde keşfettiler, ancak onun nasıl oraya gittiğini açıklayan bir kaynak bulamıyorum.
Yan not: Görünüşe göre Mısırlılar’ın paleti oldukça sınırlıymış. Çoğunlukla açık renkler varmış ve onları kullanmak için çok ama çok kısıtlı yasal olarak kabul edilebilir yöntemler kullanmışlar. Gördüğünüz gibi Mısırlı ressamlar için boya istediğiniz yere sürebileceğiniz bir şey değilmiş. Her rengin ciddi anlamı varmış ve sıklıkla dinsel/ruhsal amaçlar gibi belirli şeylerde kullanılırmış. Gelenekleriyle ilgili bir şey bilmiyor değilim, ama yine de ilginç.

Kurşun beyazı (Antik Yunanistan) (Lead White)

Bunu mağazalarda bulmak oldukça zor çünkü zehirli. Bir süre kozmetik için de kullanılmış, ama işler pek de iyi gitmemiş.

Sepya (Antik Yunanistan) (Sepia)

Sepya mürekkebi Yunanistan’da ve Roma’da çok kullanılmış. Onu mürekkepbalığından sıkıp çıkarırlarmış. Leonardo Da Vinci’nin defterlerindeki o meşhur tank ve helikopter resimleri ne biliyor musunuz? Mürekkepbalığı mürekkebi püskürtmeleri.

Bakır Yeşili (Antik Yunanistan) (Verdigris)

İsmi gerçekten de Yunan Yeşili’ne karşılık geliyor. Şaraba maruz kaldığı zaman bakır tabaklarda oluşan bir pas türü. İnsanlar o rengi yapabilmek için tabakları üst üste koyup şarapla kaplayıp günlerce o halde bırakırlarmış. Şarabın asidiyle alakalı bir şey olduğunu okumuştum, ama burada onu açıklamaya gerek yok.

Parlak Kırmızı (Antik Roma) (Vermillion)

Toz zencefilden yapılır ve içi cıvayla doludur. Binlerce yıl gelişigüzel kullanıldığını okumuştum, ancak Romalılar çok daha fazla kullanmışlar, bu yüzden posterde onu buraya koydum. Görünüşe göre öyle nadir ve değerli bir şeymiş ki, Romalılar ücretini kontrol altına almak için yasalar bile çıkarmışlar yoksa kimse alamazmış. Arası sıra kozmetikte kullanılmış, ki sonuç tam da tahmin ettiğiniz gibi olmuş. Roma düştükten birkaç yüz yıl sonra Çinliler de kullanmışlar. Civa ve sülfürden nasıl sentezleyeceklerini öğrenmişler. Kırmızı parlak antika Çin vazoları mı? Parlak Kırmızı.

Kök boyası (Antik Roma) (Madder)

Bu aynı zamanda Roma’dan önce de kullanılmış. Açıkçası onu neden Roma grubuna koydum hatırlamıyorum ama vardır bir nedeni.
Her neyse. Kök boyası kızılkök bitkisinin kökünden yapılmıştır. Ucuz, zehirsiz ve realgar ve parlak kırmızı gibi güzel bir renkmiş, bu yüzden de sıklıkla kullanılmış.İngiliz Kırmızı Yeleklileri üniformasının ana boya maddesi olduğunu okumuştum.

Tire moru (Antik Roma) (Tyrian Purple)

Salyangoz kabuklarından yapılmış. Roma’da eğer mor giyiyorsan ve hükümdar değilsen başının belaya gireceğine dair kanunlar varmış.

Deniz mavisi (Orta Çağ) (Ultramarine)

Deniz mavisi Afganistan’daki bazı madenlerin dışında oldukça nadiren bulunan bir taş olan lacivert taşın ezilmesiyle yapılırmış. Komik bir faktör: Bazen bir patronun ne kadar zengin olduğunu tablolardaki mavi miktarına bakarak anlayabilirsin. Çok fazla deniz mavisi mi var? Kesinlikle zengin biri.

Napoli Sarısı (Rönesans) (Naples Yellow)

İşte başka bir kurşunlu renk daha. Ya da öyleydi. Eğer üzerinde Napoli Sarısı yazan bir tüp alırsanız, muhtemelen daha az zehirli olanıdır. Napoli Sarısı 1600’lerin başındaki ustalar tarafından sıklıkla kullanılmış. Ayrıca tarih öncesi zamanda kullanıldığını söyleyen bazı şeyler de buldum, ama o gruba koyacak kadar emin değildim.

Smalt (Rönesans)

Farklı, yine pahalı ama kesinlikle mavi taştan yapılmamış bir renk. Ayrıca her ninenin mutfağına bir şekilde gitmiş olan Çin usulü mavi beyaz porselenlerde kullanılan ana mavi renk bu.

Karmen (Rönesans, sanırım) (Carmine)

Gerçekten kaynamış böceklerden yapılmış. Kabuklarında bu pigmenti bulunduran birkaç böcek var, ve ormanda takılmayı seviyorlarmış. Bu yüzden de halk elinde kovalarla ormana gidip, bir kova doldurduktan sonra dönüp onları kaynatarak boya olarak satıyorlarmış. Wikipedia içine biraz kırmızı üzüm suyu konulursa kırmızılaşacağını iddia ediyor. Hala bu rengi böceklerden mi elde ediyoruz acaba?

Van Dyke Kahverengisi (Rönesans) (Van Dyke Brown)

Diğeri adı Cassel Earth. Uzun süre çürümeye bırakılmış bitki maddesinin orta sert parçalarının sırılsıklam olması için söylenen bir söz olan turba kömüründen yapılıyor.

Hint Sarısı (Erken Modern Dönem) (Indian Yellow)

İşte ilginç bir renk daha. Hikayeye göre bu renk inekleri mango yapraklarından başka bir şeyle beslemeyen gizli bir Hint köyünde yapılmış. İnekler eksik beslendikleri için idrarları da oldukça açık ve parlak bir sarı olmuş. İnsanlar idrarı toplayıp, kalıplara dökerlermiş. Ve nihayetinde de bir kısmı Avrupa’ya ulaşmış. Bu sadece bir hikaye ama. Söyleyebildiğim kadarıyla, kimse kesin olarak nasıl yapıldığını bilmiyor, denememişler de. Eğer bugün “Hintsarısı” alıyorsanız, mango ineği idrarının yapay bir versiyonunu alıyorsunuz demektir. Ne kazık ama.

Çivit mavisi (Erken Modern Dönem) (Indigo)

Bunu erken modern döneme koydum çünkü o dönemde Avrupalılar bu rengi ciddi olarak kullanmaya başlamışlar. Ancak çivit mavisi (çivitotundan yapılıyor) bundan çok uzun zaman önce Asya’nın daha sıcak ve nemli bölgelerinde kullanılıyordu. Bell Telefon Şirketi için telefonlar ne kadar önemliyse, çivit mavisi boya da British East India Şirketi için o kadar önemliydi.

Katalomba (Erken Modern Dönem) (Gamboge)

Asya’nın sakız ağacından yapılırmış. Ki bence bu kalın ağaç reçinesi için kullanılan bir laf. Lastik gibi olan ağaç reçinesi, belki? Onu diğerleri gibi suyla ya da yağla karıştırmak saçma olurdu çünkü kendine has sakızımsı bir özü vardı.

Mavi Bakır Taşı (Erken Modern Dönem) Blue Verditer

Mavi bakır taşı temel olarak daha iyi parçacıklarla azuritin daha iyi bir versiyonu. Nasıl yapıldığını bilmiyorum ancak 1700’lere kadar nasıl yapıldığı bilinmeyen bir çeşit kimyasal içerdiğini öğrendim.

Gök mavisi (Erken Modern Dönem) (Azure)

Mavi bakır taşı gibi kimyada önemli gelişmeler kaydetmiş eski bir renk.

Mumya Kahverengisi (Erken Modern Dönem) (Mummy Brown)

Tam bir Mısır mumyaları (içinde başka maddeler de var). Et  tonlarıyla ilgili şaka yapardım, ancak bunun yerine size şaka olmayan şeyleri söyleyeyim: oldukça popüler bir renkti, yıllandıkça çatlama eğilimi vardı, ama insanlar bunu yapmayı bıraktı çünkü üreticilerin mumyaları bitti ve ressamlar da resimlerinin insanlar olduğunu farkettiler.

Koyu lacivert (Erken Modern Dönem) (Prussian Blue)

İlk olarak Berlin’de 1706 yılında sentezlenmiş tamamen yapay bir renk. Ancak ressamlar bunu birkaç on yıl sonra kullanabilmişler. Deniz mavisinin ne kadar pahalı olduğunu hatırlıyor musunuz? Koyu lacivert öyle değil. 1700’lerde resimlerin daha yoğun mavi görünmeye başlamasının nedeni işte bu renk.

Kobalt yeşili (Erken Modern Dönem) (Cobalt Green)

1780’lerde İsveç’te, oldukça gelişmiş bir teknoloji kullanılarak icat edildi. İçerisinde kobalt ve çinko bulunuyor.

Krom sarısı (Sanayi Devrimi) (Chrome Yellow)

İlk olarak 1700’lerin sonlarında Sibirya’da keşfedilen krom açık renk tonları yapmada oldukça harika bir şeymiş. Krom sarısı pahalı değildi ama ne yazık ki zamanla kararma eğilimi vardı, bu yüzden son zamanlarda onun yerine daha çok limon sarısı kullanılıyor. Krom aynı zamanda 50’lerdeki her arabanın tamponunda olduğu gibi gerçekten ama gerçekten parlak alaşımlar ortaya çıkarıyormuş.

Viridian Yeşili (Sanayi Devrimi) (Viridian)

1859 yılında Paris’te icat edilmiş. İçinde aynı zamanda krom da mevcut ve hala bugün satın alma imkanına sahipsiniz. Aynı zamanda Van Gogh’un resimlerinin modern zümrüt yeşili kullanılmasıyla nasıl sahte olduğunun anlaşıldığıyla ilgili muhteşem bir hikaye de buldum. Bugünlerde üretimde o kadar iyiyiz ki eski tüplerin içinde bulunan kirlerle resimleri eskitebiliyoruz. Doğru mu bilmiyorum, ama umarım öyledir.

Fransız deniz mavisi (Sanayi Devrimi) (French Ultramarine)

İşte renk kimyasının kutsal kasesi; Afganistan’daki değerli taşlardan ezilerek yapılmayan bir deniz mavisi.

Scheele yeşili (Sanayi Devrimi) (Scheele’s Green)

İşte karşınızda 19. Yüzyıl Amerikası’nda ortaya çıkmış olan Scheele yeşili. İnsanlar scheele yeşilini seviyorlarmış. Onu duvar kağıtlarında, kıyafetlerde, gazetelerde, oyuncaklarda, mumlarda ve pek çok şeyde kullanmışlar. Asıl sorun ise içerisinde arsenik bulunmasıymış ve etrafındaki havaya zehirli parçacıklar ya da gazlar yayıyormuş. Bu yüzden kulağımıza yeşil mumdan ölen bebekler, yeşil elbise giyip ölen kadınların öldükleri hikayeler çalınıyor. Düşünülmüş ancak kanıtlanmamış bir teori de Napolyon’un yeşil duvar kağıdı yanında yıllar geçirip arsenik zehirlenmesinden ölmesi. (Ama o sıralarda 19. Yüzyıl adamında o kadar yüksek arsenik bulunmasının güvenlik standartları nedeniyle normal olduğunu okumuştum.)

Zümrüt Yeşili (Sanayi Devrimi) (Emerald Green)

İnsanların scheele yeşilini geliştirmeye çalışması fazla uzun sürmemiş. Zehirli olduğu için değil, zamanla solması yüzünden. Bu konuda yeni zümrüt yeşili çok daha iyi bir hale gelmiş. Gerçi yine de insanları öldürmüş, bu yüzden nihayet onu boya olmaktan alıp, fare zehri olarak kullanmaya başlamışlar.

Eflatun (Sanayi Devrimi) (Mauveine)

1856’da yanlışlıkla icat edilen ilk sentetik organik kimyasal boya. Bazen tire moru olarak da satılmış, ama pazarlamacıların sizi kandırmasına izin vermeyin: bunda salyangoz kalıntısı yok. Viktorya dönemindekiler çin işini sevdikleri için bir süre oldukça popüler olduğunu okudum, çünkü morun çin işi olduğunu zannetmişler. Hala popüler, çünkü bilirsiniz, mor renk işte.

Çinko beyazı (Sanayi Devrimi) (Zinc White)

Nihayet sizi öldürmeyecek bir beyaz! Gerçekten sadece çinko oksitten oluşuyor. Aynı zamanda çin beyazı adıyla da satılmış çünkü viktoryalılar çin işini seviyormuş.
Dip not: 18. ve 19. Yüzyılların avrupalı olmayan etkileriyle Avrupa modasının çok muhteşem olduğunu düşünüyorum. Genellikle bu tehdit ettikleri, öldürdükleri, fethettikleri ya da sömürgeleştirdikleri yerler anlamına geliyor (Mısır, Orta Doğu, Hindistan, Çin, Japonya vs.), ancak, oldukça harika şeylere yol açmış. Sömürgeleştirmek iyidir demiyorum, ancak oldukça muhteşem görünüyorlar.
Dip not: Bu listeye titan beyazı eklemeyi unuttum. O da oldukça muhteşem bir beyaz. Bununla kastım her şeyi biraz daha mavimsi yapması. Kırmızıya ekleyin ve açık morumsu kırmızı elde edin. Eğer aynı yeri hem çinko beyazı hem de titan beyazıyla boyarsanız, biri akkor lamba gibi görünürken diğerinin floresan gibi göründüğünü farkedeceksiniz. Titanyum’un zehirsiz oluşunu seviyorum. Ama seç deseler daha çok çinko ya da kurşun beyazını tercih ederim. Beyaz hakkında tüm söylemek istediklerim bunlar.

Çingene Pembesi (Sanayi Devrimi) (Macenta)

Genellikle fuşya da denir, ancak daha sonra adı Fransa, Avusturya ve Sardinya (daha sonra hepsi birleşip İtalya oldu) arasındaki savaş onuruna değiştirilmiştir. Bugün CMYK baskıda kullandığımız macenta tamamen farklıdır ve daha sonradan icat edilmiştir. İkisini de aynı anda görmedikçe, arasındaki farkı anlamak zordur.

Anason Mavisi (Sanayi Devrimi) (Anise Blue)

Bir gün birkaç işçi macenta yaparken hataya düşmüşler ve ortaya bu renk çıkmış. Bazen mavi olan bir çiçekten yola çıkarak ona anason mavisi adını vermişler.

Kök Kırmızısı – Kök Boyası (Alizarin) (Sanayi Devrimi)

Kök boyasını hatırlıyor musunuz? Peki ya Kırmızı Ceketlilerin kök boyasına ne dersiniz? Alizarin kök boyasını kırmızıya çeviren kimyasal. 1868 yılında, bazı kimyagerler aynı kimyasalı laboratuvarda sıfırdan yapmayı başarmışlar, gerisi zaten malum.

Sentetik Çivit (Sanayi Devrimi) (Synthetic Indigo)

Çivit’i hatırlıyor musunuz? East India Şirketi çiviti? 1882 yılında, Adolf Von Baeyer adındaki kimyager bunu laboratuvarında sentezlemeyi başarmış. 1905 yılında “organik kimya, kimya endüstrisine kazandırdıkları” için Nobel ödülü almış. Eminim Nobel ödülü East India Şirketi’nin sonunu getirmemiştir.
İşte hepsi bu kadar. Güzel bir yazı oldu. Keyfini çıkarın.

Çevrilen Başlık : Mummy Brown And Other Historical Colors

Çevrilen link : http://www.veritablehokum.com/comic/mummy-brown-and-other-historical-colors/

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir